Sevgili Eşref Dede
Eşref Dede ile Cemal Cemale sohbet edemediğimiz için epeyce zamandır düşündüğüm kafamda oluşan düşünceleri yazmaya karar verdim. Elbette Zülfiyare dokunmadan içinden geldiği yazamazsın. Nereden başlayacağımı da bilemiyorum. Belki üzüleceksin ama yine de yazmak artık bir görev oldu.
Biraz geriden başlayarak konuya açıklık getirmek gerektiğine inanıyorum.12 Eylül’den sonra kurulan Kenan Evren’in de desteklediği bir parti kurulmuştu. Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP). Bu partinin kurucuları arasında abiniz İzzettin Doğan'da vardı. Kurucu başkanını Aleviler unutmaz kurucu başkanı Cihadettin Turgut Sunalp. Bu kişi söyle demişti. '' Bizim taş gibi oğlanlarımız var''. Gerisini yazmak istemiyorum.Bu söylemi Aleviler’i çok sinirlendirmişti. Bu zihniyet Özal karşısında seçimi kaybetmişti. Abiniz daha sonraki yıllarda Cami Cemevi projesi ile Aleviler’i yönlendirmeye çalışmıştı. Bu konuları Alevilerin hepsi bilir. Alevilerin hafızaları güçlüdür sessiz sakin olsalar da onu bir yerlere not ederler. Nasil ki Kerbela olayını unutmadıkları gibi Hüseyni duruşu dirençli damar hep savunmuştur.
Sevgili Eşref Dede bilirsin bu Anadolu topraklarında hep bu toplumun öncüsü olmuş kişilikler vardır. İstersen biraz değineyim Pirsultan Hızır Paşa karşısında biat etmeyerek idam edilmiştir. Nesimi derisini yüzülerek öldürülen Alevi önderleri olarak tarihin unutulmaz sayfaları arasında yerini almıştır. Ege'de Torlak Kemal, Börklüce Mustafa,Şeyh Bedrettin “Yarin yanağından gayri her şeyde beraber'' diyerek onbinlerce müridiyle ölüme gitmişlerdir. Bu örnekleri Baba İhsak, Şahkulu Kalender gibi onurluca bu inancı savunduklarını her Alevinin bildiklerini tahmin ediyorum. Dedeler, inanç önderleri her dönem direngen bir yol bulmuşlardır. Osmanlı döneminde inançlarını yüŕütebilmeleri için dağların en ıssız yerlerine yerleşerek bugüne kadar bu inancı taşımıslardir. Köyden köye saz omuzlarında bu toplumu birleştirmeye emek sarf etmişlerdir. Bir dönem okadar baskı artmışki saz omuzda görünmesin diye cura' yı icat ederek pardösülerinin altında gizleyerek bu inancı yaşatmaya çalışmışlardır. Kısaca bu tarihi özetlemek istedim.
Sevgili Eşref Dede İstersen günümüze gelelim Maraş katliamı,Çorum katliamı, Malatya olayları hafızamız da tazeliğini koruyor. En son Ankara gar patlaması ve o gencecik fidanlarımızın parçalanan cesetleri hala gözlerimizin önünden gitmiyor. Tüm bu gelişmeler olurken sizlerin geçmişten bugüne kadar tutumunuz size söylenmese de içten içe size kırıldıklarını biliyorum. Belki alınanacaksınız ama söylemeden de geçemeyiz diye düşünüyorum. Her yıl 10 ekimde yapılan ailelerinde katıldığı anmalara gittiğine hiç şahit olmadım. Birgün acılı ailelerin evine gidip başbaşa acıları paylaştınız mı? Veya düşündünüz mü? Neden sofralarına oturmadınız ? Sivas madımakta yapılan katliamı Türkiyenin her bölgesinden toplanan aleviler her yıl 2 temmuzda yüzbinler buluşarak Madımak katliamını pretosto ettiler vede madımak ''ın müze olmasını istediler ne yazikki hiç birisinde yer almadınız.Malatyadaki basın açıklamalrının hiç birinde yoksunuz.
Sevgili Eşref Dede
Alevilerin eşit yurttaşlık talepler için sokaklarda yürürken nasıl bir çaba içinde oldunuz. Burada tek tek isimlerini yazmayayım yedi Alevi federasyonu binlerce üyesi olan bu kurumlar meclise taleplerini iletmek için gittiklerinde biber gazı ve kalkanlarla eziyet gördüler. Peki bu durum karşısında bir vicdan muhasebesi yaptınız mı? Bu toplum sizleri genellikle protokollerde görüyor bu durum sizin vicdanınızı rahatlatıyormu?
Aile olarak bir vakıf kurup yönetiminide kendi çevrenizdeki insanlarda oluşturarak devam ettiriyorsunuz. CEM VAKFI'NIN açılımına baktım. "Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür merkezi Vakfı " kısa adı Cem Vakfı olmasına rağmen içinde Alevi kelimesi yok. Bu yazdıklarım belki sizi biraz üzecek ama işin gerçeği budur.
Sevgili Eşref Dede
Son günlerde bir temel atma töreni yaptınız. Bunu yaparken tüm Alevileri kapsayan gönüllerini kazanan ortak bir paydada buluşup adım atma yönünde çaba sarf etmek daha doğru olmazmydı. Malatya’da bulunan tüm Alevi kurumlarını dışlayayarak sadece sizin derneğimizin insiyatifinde yol alması doğru olmamıştır. Beraber yola çıktıklarınızı bile daha işin başında iken küstürdünüz. Kocaman bir bina yapabilirsiniz ama gönülleri kırdığınız umarım fark etmiştirsiniz. Daha ilk adımda Aleviler bu duruma itiraz etmeye başladılar. Alevi kurumlarını cağırmazsınız ama il müftüsü ile yanyana temeli atarsın.
Kocaman görkemli bir bina yapabilirsin ama Alevilerin tümünü kapsamadıktan sonra çok ta anlamı olmaz. Sadece etrafında bulunan bir kaç kişiyi memnun edebilirsin toplumun genelinin gönlü hoş olmadıktan sonra toplumsal karşılığı olmaz diye düşünüyorum. Sonuç olarak hükumetin çıkardığı yasaya uygun olarak bir çalışma yapmış olursunuz. Alevilik inancı kültür bakanlığına bağlanarak kültürel bir faaliyet olarak görülmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Eşit yurttaşlık temelinde bir inanç olarak kabul edilip yasal statüye kavuşturulmalıdır. Bu konularda sokağa çıkıp sesinizi duyurmalısınız. Son sorum çok merak ederim devletin korumasına neden ihtiyac duyarsınız .Dedeler toplumun içinde omuz omuza bir duruş sergilemeli ve can cana sohbet etmesi gerekir. Vekiller sokak sokak dolaşır çay ocaklarında dertleşirler olması gerekende budur.Kendinizi toplumdan dışlayarak bir yere varacağınızı düşünmüyorum.
Sevgi Eşref Dede ne diyelim yolunuz açık olsun.Tarih bunları not edecek
Herkesin inancını özgürce yaşaması dileğiyle..
İBRAHİM ULUTAŞ